14 Kasım 2016 Pazartesi
PATATESİN CİLDE PUDRA ETKİSİ
Merhabalar!
Bu akşamki yazım çok ama çok kolay ve etkisi hızla farkedilecek bir yöntem. Patates ve patates suyu..İhtiyacımız olan sadece patates. Hepsi bu kadar. Patateste bulunan nişasta , patatesi soyarken açıkça hissedebileceğimiz yoğunlukta. Mutlaka şahit olmuşsunuzdur. İşte bu nişasta tam bir pudra etkisi yaratıyor cilt üzerinde. Nelere yaradığını bir kaç maddeyle özetleyecek olursak ;
*Kırışıklık (anti-aging etkisi asla küçümsenmeyecek seviyede)
*Güneş yanığı (yazın güneşlenmeyi abartıp haşlandığımızda:) kızaran ve acı çektiğimiz bölgelere uygulayabiliriz.)
*Cilt tonu açma ( gerçekten pudra sürmüş hissi veriyor ve düzenli olarak kullanıldığında zamanla cilt renginde açılma görülebiliyor)
*Cilt kızarıklığı (Cildimizde bazen anlam veremediğimiz ara ara yer yer kızarıklıklar olur ya işte tam da onlar için mükemmel bir uygulama)
*Sağlıkla parlayan canlı bir cilt
*Yorgunluk ve stresin etkilerini azaltma
*Göz altı morlukları ile savaşma
Şimdi gelelim uygulama şekline. Kim nasıl kullandı bilemiyorum ama ben hem suyunu hem posasını gerek rende gerek katı meyve sıkacağında gerekse buz kalıplarına doldurarak kullandım. Katı meyve sıkacağı kullandığım zaman daha fazla su elde ettim ve patatesin kum haline gelen posasını da değerlendirdim.Suyu ile yüzümü yıkıyorum ya da pamuk yardımıyla bol bol siliyorum. Elde ettiğim posasını gözlerime koyarak en az 30 dakika yatarak bekliyorum. Yorgunluk belirtilerine birebir bir maske diyebiliriz.Bir süre de patatesin suyunu buz kalıplarına koyup sabahları ve gece yatmadan önce yüzüme sürüyordum o daha da ferahlatan etkisini gösteren bir başka şekli patates suyunun. Yani kısacası her şekilde mükemmel bir cilt bakımı.Lekeler için epeyce etkili. Hem kuru hem de yağlı ciltler kullanabilir. Sanki ev yapımı bir pudradır diyebiliriz kendisine. Uygulama sıklığına değinecek olursak 3 günden sık 7 günden fazla ara açılmamalıdır. İstediğiniz sonuca ulaşıncaya kadar devam edebilirsiniz. Güzellikle kalın ;)
5 Kasım 2016 Cumartesi
MİNİ MAKYAJ ÇANTASI (ÜRÜN İNCELEME)
MİNİ MAKYAJ ÇANTASI (ÜRÜN İNCELEME)
İlk olarak acai özlü victoria secret el kreminden bahsedelim.Acai ' nin zengin mineraller , vitaminler ve anti-oksidan olması sebebiyle çok faydalı olduğu söyleniyor.Bu meyve bol miktarda B6 vitamini içeriyormuş.Bu sebeple de yaşlanmayı geciktici etkisi ve iyileştirme özelliği olduğu belirtiliyor.Biz de bunu el kremi olarak bulup kullanabilme şansına sahibiz.
Yine victoria secret'tan devam edelim bu kez de lipstickle.Çok ağır ve koyu renkli ürünler kullanmaktan hoşlanmıyorum.Sürdükten sonra o parlaklık yerini tatlı bir görüntüye bırakıyor.Hafif ve günlük makyajlarımızda kullanılabilir.
Avene lipstick hakkinda da bir kac cumleyle kisa bir bilgilendirme yapmak istiyorum cünkü lipstick ozellikle kis aylarinda daha cok ihtiyac duydugumuz bir ürün.Herzaman elimizin altinda olmasi sart.Yani cok markaya takilmamak lazim cesit cok ve hepimizin urunlere reaksiyonu farkli oldugundan bize ihtiyacimiz olan nemi ve bakimi vermesi yeterli.Avene dermokozmetik bir marka oldugundan tabi ki daha bir gönül rahatligi vermiyor degil.
Gelelim simdi de Lancome Hypnose Drama maskaraya.Bu maskara hakkinda herkesin farkli bir izlenimi var.Mesela kimine topak topak olmasi sebebiyle kötü kimine göre hacim verip uzattigi icin iyi.Yine herzaman söyledigim seye geliyoruzki bir urun bize bariz sıkıntı cikarmiyorsa onu karalamak yanlis.Ihtiyaclarimiza gore ve kirpik yapimiza gore degiskenlik gosteriyor tercihlerimiz.Benim izlenimim ise cok sulu ve yogun olmasi sebebiyle ve firca buyuklugunden dolayi bana hitap eden bir maskara degil maalesef.Cünkü göz yapim epeyce kücük ve cok yogun kas kirpik sahibide degilim o nedenle bana fazla.Ayrica rimelin yapisi kadar fircasi da onemli.Eger benim gibi seyrek ve kisa kirpiklere sahipseniz yogun ve kisa tüylü fircalar tercih edebilirsiniz.
Evet sirada benim severek kullandigim pudram var.Mac studio fix.. Herhangi bi cilt problemim olmamasi sebebiyle transparan pudra kullanirdim fakat uzun zamandir bu pudrayi kullaniyorum.Hafif yapili olmasina ragmen kapaticilik konusunda bana gore gayet iyi.Nemlendirici uzerine sürdükten sonra gün icinde yenileme ihtiyaci duymuyorum.Pudra seciminde de en onemlisi tabiki cildimize uyan rengi tutturabilmek.Örnegin daha onceki pudrami acik ton almistim cildimde epeyce beyaz gorundugu icin cok uzulerek soyluyorum ki göz cevreme kullaniyordum maalesef:( Dedigimi yapin yaptigimi yapmayin diyerek ruja geciyorum:))
Ruj icin ozellikle son zamanlarda dikkatimi ceken bir noktayi paylasmak istiyorum sizinle.Herkes kullandigi tonlar etrafinda dönüyor.Gözümüz doymayip alsak alsak alsak da yine dönüp dolasip ayni tonlari kullaniyoruz.Bordo tonlara bayilmama ragmen yine de elim hep nude tonlara gidiyor.Fotograftaki rujun neden kapagini acmadan cektigimi anlayamadim ama o da zaten yine ayni tonlarda.İste burda yine tarzimiz devreye giriyor.Kendimizi taniyarak yakisani arayip dogru tercihleri bulmak dilegiyle:))
2 Kasım 2016 Çarşamba
MAKYAJSIZ IŞIL IŞIL BİR CİLT
MAKYAJSIZ IŞIL IŞIL BİR CİLT
Havaların soğumasıyla birlikte başlayan can sıkıntısı , kendimizi alışveriş merkezlerine vurarak bir nebze olsun hafifletilmeye çalışılıyor bu aralar tarafımca.İşte o günlerden birinde yaptığım ve kullanarak deneyimlediğim ürünlerin yorumları bu akşam ki konumuz.
Öncelikle LOREAL SUNKİSS RENK AÇICI JELden bahsetmek istiyorum.18 yaşından beri kızıl ve röfle dahil her rengi denemiş biri olarak kesinlikle saç beyazlamadıkça sırf renklensin diye saç boyamaya kendi saçım için karşıyım.Gerek olmadığı halde o küçücük yaşta çeşit çeşit renk kullanmıştım maalesef.Yaklaşık son 5 yıldır boyadan uzağım.Bu yaz bronzlukla birlikte bir değişiklik olsun hafif bir ışıltı versin diye LOREAL SUNKİSS jeli kullandım.Dikkat edilmesi gereken bu jelin sadece boyasız saçlara uygulanabildiği.Deniz kenarında güneşlenirken sürmüştüm ve bekletmiştim.Güneş ısısı yoksa sürdükten sonra saç kurutma makinası ile ısı vermemiz gerekiyor.Sonra ister yıkayın isterseniz o şekilde kullanabilirsiniz.Saça doğal bir görünüm ve ışıltı katıyor.10 günlük tatilde 3 kez sürdüm tabi isteğe bağlı bir durum bu.İstediğiniz sonucu elde edinceye kadar uygulayabilirsiniz.
İkinci olarak şampuanımızı da değerlendirelim.EDA TAŞPINAR AT KUYRUĞU BİTKİSİ ŞAMPUANI.. O kadar çok şampuan değişikliği yapıyorum ki hangisi iyi hangisi kötü açıkçası anlamaya fazla izin vermiyorum.Fakat bu şampuanı duyduğum günden beri kullanmayı erteledim benim için fazla ilginç bir durum ne görürsem ne duyarsam direkt zıplarım çünkü:)Şampuana zaafım var.Neyse nihayet alıp kullandım.Diğer şampuanlardan bir farkı olduğunu zannetmiyorum.Çok eleştirmek de istemiyorum çünkü her şey gibi şampuanda istikrar gerekli.Tekrar alma konusuna gelirsek almayı düşünmüyorum.
Evet şimdi de ürünlerinin kalitesine inandığım bir marka hakkında konuşmak istiyorum. PURE BEAUTY ...Nemlendiricilerini , BB kremini ,CC kremini ve göz kremlerini kullandım ve hala bazı ürünlerini sıkılmadan kullanıyorum.Bunlardan biri göz çevresi kremi
Uzun zamandır dönüşümlü olarak bu iki göz çevresi kremini kullanmaya devam ediyorum.Aslında denediğim ürünü tekrar aldığım pek olmaz ama PURE BEAUTY göz kremlerini severek tekrar tekrar alıyorum.Yeşil kapaklı olan yani ULTRA HYDRATING EYE GEL adından da anlaşıldığı üzere diğerine göre çok daha jel kıvamlı.Diğeri daha krem formunda.İkisi de nemlendirme açısından oldukça başarılı. Makyaj altına da uyguluyorum göz makyajını daha fazla tutma özelliğine sahip ve kalıcılığını arttırıyor. White and bright serisi daha aydınlık bir görünüm verebiliyor.
Şimdi sırada LOREAL MUCİZEVİ YAĞ BESLEYİCİ BAKIM KREMİ HAFİF DOKU var...
Üzerinde yazan yağ kelimesi burda vıcık vıcık yağ gibi algılanabilir fakat öyle bir durum yok.İki çeşit vardı biraz yağlı bir cildim olduğu için hafif doku olanını aldım.Cildinizin kuruluk derecesine göre tercih yapabilirsiniz.Cilde kendinden bir parlaklık ve ışıltı kattığı kesin.
Son olarak da araştırdğım her yerde övgüyle bahsedilen HİMALAYA HERBALS ürünlerine bir bakalım.. Merak ettim ve koşa koşa gidip aldım ama cidden bahsedildiği kadar varmış.Maskesine baaa yııılll dımmm:)Benimle birlikte maskeyi yapanlar maskenin biraz yaktığını söylediler ama bende hiç öyle bir durum olmadı. Demek ki benim cildim onlara göre daha yağlı diye düşündüm.Resmen çene bölgemdeki az da olsa varolan siyah noktalarımı dışarı kustu.Yumuşacık , ferah ve nefes aldığını hissettiğim bir cilde sahip oluyorum uyguladığım zaman.Ve o hisse bayılıyorum.Maske yapacağım günleri iple çekiyorum artık.Aynı şekilde HİMALAYA HERBALS YÜZ TEMİZLEME JELİni de kullanıyorum ama onu maske gibi haftada bir değil günlük yüz temizliğimde kullanabiliyorum.
Başlıkta makyajsız ışıl ışıl bir cilt demiştim evet işte bu kadar basit aslında.Deneyerek, doğru ürünleri bularak bu mümkün.Haftada bir maskemizi yapıp günlük yıkmama jellerimizle ya da sabunumuzla cildimizi yıkayıp üzerine de göz ve yüz nemlendiricimizi sürerek bakımımızı tamamlıyoruz.Tabi ki makyajımızı da yapabiliriz ama günlük kullanımda bu kadarı bana göre yeterli.Unutmayalım ki bizi en güzel gösteren kendimize olan güvenimiz ve mutluluğumuz.Bunun farkında olarak bakımla kalalım ;)
25 Ekim 2016 Salı
DAMLA ÇİKOLATALI KITIR (BİSKÜVİ) KURABİYE
Merhabalar!
Bugün diğer yazılardan biraz farklı olarak sevgili kurabiyelerimden bahsetmek istiyorum sizlere.Kıtır kurabiye sevdiğim için tarifi bulur bulmaz denemiştim ama her zamanki gibi yaptıklarıma kendimden bir şeyler katmak şartıyla;) Mesela orijinal tarifte damla çikolata yoktu ve sadece yuvarlak bir kurabiyeydi ama ben kalıplara aşık olduğum için hamurumuz şekil aldı ve daha eğlenceli hale geldi.Pasta , börek yapmanın kriter sayıldığı günümüzde( ! ) benim de yaptığım bir şeyler yok değil:) Gelelim tattırdığım herkesin biraz daha yok mu diye sorduğu meşhur şirin kurabiyelerimin tarifine :
* 125 gr margarin
* Yarım çay bardağı sıvı yağ
* 1 su bardağı pudra şekeri
* 1 su bardağı nişasta
* 1 tane yumurta
* 1 paket kabartma tozu
* 1 paket vanilya
* Göz kararı damla çikolata ama gözümüzle karar veremediysek illa ölçü gerekliyse 1 su bardağı olabilir
ve aldığı kadar un (hamurun yumuşak olması şartıyla)
Un ve damla çikolata haricindeki diğer bütün malzemeleri derin bir kapta karıştırıyoruz daha sonra yavaş yavaş un ilave ederek çok sert olmayan bir hamur elde ediyoruz.Hamur toparlandığında çikolatayı ekleyip hamura iyice karışıncaya kadar yoğuruyoruz.Hazırladığımız hamurdan parçalar kopararak yuvarlak ya da benim yaptığım gibi kalıp kullanarak şekil veriyoruz.Yağ ile hafif yağlanmış fırın tepsimize diziyoruz ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 20 dakika pişiriyoruz.İşte bu kadar ! Afiyet olsun :)
14 Ekim 2016 Cuma
MUTLU YAŞLAR♡
15.10.1986.. 30 yıl önce bugün doguvermişim. Ne büyük bir yaş. Kücükken 40 yaş bana göre yasamak icin aşırı yaşlı ve ölmek üzere olan kişileri animsatirdi. Daha büyügü, daha ilerisi gelmezdi aklima. Düsünürdüm annemle babam 40yaşina gelince ohooo coktan ölmüş olurlar diye (cünkü daha iki basamakli yaşa bile gelmemiş bir cocuk icin cok uzak yaşlardı bunlar). Şuan 50'li yaşlardalar ve cok şükür hayattalar:))Yaş olarak degil de yıl olarak bakıyorum bu rakamlara. Şöyle bi düsününce bu rakamlara neler sığmış. Herkesin hayatı, tecrübesi kendine tabi ama benim dogdum büyüdüm ve öldüm bir hayatım olmadı ve olmayacak sanırım. Normal insanlara normal gelmeyen bir sürü normal olmayan şey yaşandı belki de.Tabi ki olmasaydı dedigim seyler var ama genel olarak baktığımda iyisiyle , kötüsüyle, dogrusuyla, yanlisiyla yasadiklarimin birçogundan pisman degilim. Beni taniyanlar bu yaziyi okudugunda "aaa ondandami pisman degilsin" diyebilirler.Kimin aklina ne geliyorsa evet ya ondan da pisman degilim. Şundan 2-3 yıl öncesine kadar yaşlanıyorum diye kara kara düşünüp yüzüme vücuduma sürmedik sey birakmiyordum. Galiba rakamların etkisiyle büyüyorum ki artık bunlara takılmıyorum istedigi gibi gelsin 30'lar 40'lar. Hem paniğim de kalmadı 30'a 5 ay kala evlendim:D hem de cok güzel bir adamla♡ Ha ben yine yağlarımı sürcem yine otlarımı kaynatıcam ama artik tamamen zevkten ve alışkanlıktan. Şimdi deva bulamadıgım selülitlerimle , artik varolan göbişimle , güldügümde gözcevremde yaşıma göre az da olsa (mütevazi olamiyciim:p )çıkan kaz ayaklarımla, ışıkta pırıl pırıl parlayan beyazlarımla seni dimdik karşılıyoruz 30 .. Hoşgeldin ve cidden cok güzel geldin. Huzuru ,mutlulugu yanında getirdin.iyi ki dogdum mutlu yaşlar...
12 Ekim 2016 Çarşamba
CLINIQUE FACIAL SOAP -CLINIQUE YÜZ SABUNU
CLINIQUE FACIAL SOAP
Merhaba;) Bugun size uzun zamandir kullanmak istedigim fakat erteledigim bir üründen bahsetmek istiyorum.Clinique facial soap -yüz sabunu... Ürünü ilk kullanimdan sonra onu bukadar erteledigim icin kendime kizdim dogrusu.Bugüne kadar kullandigim bütün kalıp sabunlari bir kenara atiyorum ve welcome clinique facial soap diyorum:)Cünkü ürünün özelliklerine deginecek olursak ilk söyleyebilecegim şey yüzünüzdeki makyaji,gün icinde birikmiş yag ve kir kalintılarini derinlemesine temizliyor ve bunu cildimizi germeden kurutmadan hassas bir sekilde yapiyor.Yüzünüzdeki gicir gicirlik sizi zaten ilk kullanimdan itibaren memnun edecek.Önemli olan sizin cilt tipinize uygun olan clinique sabunu tespit edebilmek.Ben dry combination / skin type 2 -kuru karma cilt tipi 2 numarayi kullaniyorum.Siz de 3 farkli tipten kendi cildinize uygun olani secebilirsiniz.İcime sinerek kulandigim bu ürünü tavsiye ediyorum.sevgiyle kalin♡♡
Etiketler:
cilt bakim,
Clinique,
facial soap,
skin care,
temiz cilt,
yüz sabunu
8 Ekim 2016 Cumartesi
SAÇ DÖKÜLMESİNE KARANFİL KÜRÜ
SAÇ DÖKÜLMESİNE KARANFİL KÜRÜ
Eveeeet acaba bir yan etkisi var mıdır ve zarar verir mi diye düşünmeden gönül rahatlığıyla uygulayabileceğiniz bir bakım önerisi daha sizlerle:)Karanfil hem kokusuyla hem tadıyla zaten severek kullandığımız bir bitkidir.Ben genelde ağız yoluyla tükettiğimiz yani yiyebildiğimiz şeylerin vücudumuza ya da saçımıza bir zarar vereceğini düşünmüyorum.Tabi ki bünyesel farklılıklarımızı ve verdikleri reaksiyonların çeşitliliğini göz önünde bulundurmak kaydıyla.Örneğin; herkesin bayılarak tonik olarak kullandığı gül suyunun bende her denemede sivilceyle sonuçlanması gibi..Sizi zorlamadan hem basit hem de oldukça ekonomik bir yöntem.Şimdi neden karanfil suyu ona bir bakalım:
* Saçın hızlı uzamasına etkisi büyüktür.
* Dökülmeyi durduğu gibi aynı zamanda sabırla devam ettiğimizde küçük saç oluşumunu destekler.
*Saç uçlarındaki çatallaşmaları ve kırılmaları onarır.
*Yıpranmayı önemli ölçüde aza indirir.
*Parlak ve canlı bir görünüm kazandırır.
Gelelim şu basit tarifimize ;
1 litrelik cam bir kavanoz ya da şişeye bir çay bardağı kadar karanfili atıyoruz ağzını sıkıca kapatıp en az 24 saat güneş görmeyen ve serin bir yerde bırakıyoruz.Sonrasında zaten suyun renginin değiştiğini göreceksiniz ve zamanla karanfilin yağı ve özü o suya daha da fazla nüfuz edecek.Elde ettiğimiz suyu saç diplerimizi iyice ıslatarak masaj eşliğinde sürüyoruz ve sonra saçın derinlemesine emmesi için de güzelce saçımızı tarıyoruz.Haftada 3 kez uygulamanın ideal sıklık olduğuna inanıyorum her gün yapıp yormadan yada arayı uzun tutup etkisini yavaşlatmadan.Kötü kokmaması ve kötü bir görüntü oluşturmaması sebebiyle sürdükten sonra durulamadan bırakabilirsiniz.eğer rahatsızlık duyarsanız da yaptıktan sonra en az 2 saat saçta bekletmelisiniz.Ben saçıma yağlı bir görüntü veriyormuş gibi hissettiğim için gece yatarken sürüp sabah yıkıyorum.Islak ıslak yatıp boyun tutulması yaşamayın benim gibi:)Saç kurutma makinasıyla kurutabilirsiniz.Sağlıklı saçlar dileğiyle...
Etiketler:
etkili çözüm,
karanfil kürü,
karanfil kürü ile sac bakimi,
karanfilin saca faydalari,
kirilmayan saçlar,
kopmayan saçlar,
mucize formül,
parlak saçlar,
pratik sac bakimi,
Saç dökülmesi
5 Ekim 2016 Çarşamba
PİRİNÇ SUYU MUCİZESİ
PİRİNÇ SUYU MUCİZESİ
Yine bir denenmişlik yazısı daha:)Hızlı etkisini gördükten
sonra pirinç suyunu bir süre içime sine sine kullandım.Siz de zaten deneyince
vazgeçemeyip devam edeceksiniz.Bu aralar bronz olma sevdam yüzünden ben
uygulamıyorum ama cilt beyazlatmak ve varolan lekeleri azaltarak yok etmek için
mükemmel , kolay ve etkili bir uygulamadır.Sıcak suya bir miktar pirinç atın
2-3 dakika sonra elinizle karıştırın suyun bulanık hale geldiğini
göreceksiniz.Pirincin suyla iyice bütünleşmesi için 10 dakika daha
bekleyebilirsiniz.Süzdükten sonra bu suyla yüzümüzü yıkayabiliriz yada pamukla
yüzümüze yedirebiliriz.Genellikle ben suyu buz kalıplarında dondurarak kullanmıştım
buzun etkisine aşık olduğum için her şeyi buz haline getirerek
kullanıyorum.Pirinç suyuyla gözeneklerin temizlendiğini ,cildinizin
yumuşadığını ve lekelerin önemli ölçüde azaldığını göreceksiniz.
4 Ekim 2016 Salı
KAHVE PEELINGİ İLE YEPYENİ BİR CİLT
Sevgili blogumda tamamen tecrübe ettigim cilt bakım işlemlerini ve ürünlerini paylaşacagımı söylemiştim.İşte onlardan bir tanesi kahve peelingi.O kadar basit ama bir o kadar da etkili bir yöntem.Severek içtigimiz kahveyi şimdi dibine kadar degerlendirelim.Evet dibinde kalan telveyi göz cevremizden uzak tutarak tüm yüze sürüyoruz özellikle siyah nokta oluşumunun yogun oldugu bölgelere.15-20 dakika beklettikten sonra ki zaten kuruyo dairesel hareketlerle ovaladıktan sonra ılık suyla yüzümüzü kahveden arındırıyoruz.Kafeinden dolayi kan dolaşımını arttırıyor bunu zaten yüzünüzün ısınmasından anlıyorsunuz.Ölü deriyi soymaniza yardımcı oluyor ve inanilmaz yogun bir nemlendirme saglıyor.Cilde canlılık verme hissini de seviyorum.Haftada 1kez her seferinde taze olacak şekilde uygulayabilirsiniz..
Sevgili blogumda tamamen tecrübe ettigim cilt bakım işlemlerini ve ürünlerini paylaşacagımı söylemiştim.İşte onlardan bir tanesi kahve peelingi.O kadar basit ama bir o kadar da etkili bir yöntem.Severek içtigimiz kahveyi şimdi dibine kadar degerlendirelim.Evet dibinde kalan telveyi göz cevremizden uzak tutarak tüm yüze sürüyoruz özellikle siyah nokta oluşumunun yogun oldugu bölgelere.15-20 dakika beklettikten sonra ki zaten kuruyo dairesel hareketlerle ovaladıktan sonra ılık suyla yüzümüzü kahveden arındırıyoruz.Kafeinden dolayi kan dolaşımını arttırıyor bunu zaten yüzünüzün ısınmasından anlıyorsunuz.Ölü deriyi soymaniza yardımcı oluyor ve inanilmaz yogun bir nemlendirme saglıyor.Cilde canlılık verme hissini de seviyorum.Haftada 1kez her seferinde taze olacak şekilde uygulayabilirsiniz..
1 Ekim 2016 Cumartesi
BUZ KALIPLARIYLA GÜZELLİK
BUZ KALIPLARIYLA GÜZELLİK
Merhabalar!
Galiba açtım blogumu :)Nasıl ve nereden başlamalıyım bilemedim ama sanırım yazdıkça şekillenecek.Yaş ister 1 olsun ister 100 olsun herkesin kendine has tecrübeleri vardır hayatta birilerinin hayatına dokunabilecek...Ve ben de buna dayanarak naçizane fikirlerim ,denediklerim,düşündüklerim ve inandıklarıma dair paylaşımlar yapmak için burdayım. İlk yazıma çok basit ama bana göre çok etkili bir yöntem hakkında bilgi vererek başlamak istedim.Soğuğun cildimizin diri ve sağlıklı olmasındaki etkisini hepimiz biliriz.Bunu daha rahat kullanabilmek için de kendimce buz kalıplarına cildimin o dönem ki ihtiyaçlarına göre şeyler kullanarak uyguladım.Örneğin; cildimin soğuktan kabardığı dönemlerde yatıştırmak için papatya çayı hazırlayarak onu buz kalıplarına paylaştırarak, sivilcelendiğim dönemde sirkeyi su ile inceltip yine buz kalıplarına koyarak sivilcelerimi kurutmak için kullandım. Genel olarak antioksidan etkisine inandığım için yeşil çayı buz kalıplarına koyarak denedim.Elmayı rendeleyerek buz kalıbına yerleştirip lekeler için uyguladım.Elmanın onarıcı etkisi malum.Limon suyunu çok az suyla seyreltip buz haline getirip kullandım C vitamini amaçlı.Sabah 1 küp gece makyaj temizledikten sonra 1 küp olmak üzere kullanabilirsiniz.Buzu yüze direkt uygulamanın zararlı olup olmadığını araştırdığımda yüzü yakması ve kılcal damarları belirginleştirmesi gibi aksi durumlara rastladım ama çok uzun yıllar denediğim bu yöntem bende herhangi bir olumsuz sonuç doğurmadı.Sıkı , fresh ve sağlıklı bir cilt için denenebilir. Unutmayalım ki hepimiz farklıyız bünyelerimiz , reaksiyonlarımız farklı bunu göz önünde bulundurarak deneyebilirsiniz.Güzelliklerle kalın sevgiler;)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)